Trump’ın İşgal Edilen Golan Konusundaki İlanı Bölgede Kaos ve Yıkımın Yayılması Planının Gerçeğini Ortaya Çıkardı (VİDEO)

NEW YORK – Suriye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Beşşar Caferi, Amerika Başkanı Donald Trump’ın işgal edilen Suriyeli Golan ile ilgili ilanının özellikle Suriye’ye karşı yönlendirilen ve bölgede yıkım ve kaosun yayılması ve aynı Sikes – Pikot planı gibi yeni bir gerçeği dayatmaya varan planın gerçeğini ortaya çıkardığını belirtti.

Güvenlik Konseyi’nin bugün Suriye’deki durumla ilgili oturumunda Caferi, bazı ülkelerin başlattığı terörist savaşın ilk gününden bu yana Suriye’nin, bu savaşın asıl amacının İsrail’in Arap topraklarını işgal etmesini sağlamak ve ABD’nin öncülüğünde gündeme göre sürmesini sağlamak olduğunu söyledi ve Trump’ın işgal edilen Golan ile ilgili ilanının, Suriye’nin her zaman söylediklerini ve özellikle aleyhinde ve tüm bölgedeki planın gerçekliğini ortaya koyduğunu kanıtladığını vurguladı.

Caferi, Amerikan idaresiyle bölgedeki müttefikleri ve araçlarının ahlaksız ve gayri meşru bir araç bırakmadıklarını, ancak bölgemizde kaos ve yıkım yaymayı amaçlayan gündemlerine hizmet etmek için kullandıklarını, bunları Sykes-Picot ve Belfour Deklarasyonunda eski sömürgeciler tarafından dayatılan yeni bir gerçeklik oluşturmak için bölmek için çalıştığını açıkladı.

Yeni sömürge planının ve bu planların peşinde olan ülkelerin, dinlerin kötülenmesi, abartma ve aşırılık akımlarının teşvik edilmesine kadar uzanan tüm silahları çıkardıklarını, dış teröristlerin toplanması, harekete geçirilmeleri ve desteklenmelerinin, IŞİD ve “Nusra Cephesi” terörist örgütlerinin Suriye toprakları yanı sıra sivillere karşı savaş suçları ve insanlığa karşı suç işleyen yasadışı “uluslararası koalisyon” aracılığıyla tek taraflı ve üçlü saldırılar başlattıklarını, ekonomik terörizmin dayatılması gibi, Suriye devleti ile kurumlarını zayıflatmak amacıyla tek taraflı zorlayıcı önlemlerle şekillendiğine dikkat çekti.

2003’te Irak’ı işgal eden yasadışı ittifakın Irak’ta El Kaide’nin lideri el Zarkavi’yi daha sonra IŞİD terör örgütü lideri  “El-Bağdadi”nin ortaya çıkmasına neden olduğunu, Suriye’ye karşı yasadışı ittifakın ise başka bir terörist figür olan ve Nusra Cephesi terör örgütünün lideri “el Golani”nin ortaya çıkmasıyla sonuçlandığını, Bağdat ve Golan’ın bu gibi teröristlerden ve onların karanlık tekfiri düşüncelerini paylaşanlardan masum olduğuna işaret eden Caferi, Pentagon laboratuvarlarının uygarlık ve tarih şehri Bağdat’ın işgal edilmesi ve yıkılmasından sonra “Bağdadi” (yani Bağdatlı) Suriye ve işgal edilen Golan’ı karalamak için de Golani (Golanlı) adlı şahsiyetleri ortaya çıkardıklarına dikkat çekti.

Bu durumun, Suriye karşıtı ülke hükümetlerinin, insani durumu ve düşmanca uygulamalarının Suriye hükümetinin imajını karalamak ve Suriyelilerin içinde bulundukları krizden çıkmamalarını sağlamaya çalıştıklarını belirten Caferi, bu uygulamanın işgal edilen Tenef bölgesinde 1791 günden beri kamp içinde yerlerinden edilmiş binlerce kişinin rehin tutulmasıyla tecelli olduğuna işaret etti.

Caferi, Rukban kampında ikamet eden binlerrce insanın acısını sona erdirmek için gerekli tüm icraatları aldığını, BM ve Güvenlik Konseyinden kamp sakinlerinin rahat bir şekilde hareket etmelerinin sağlanması için ABD tarafına baskı uygulamalarını talep etti.

Amerika temsilcisine cevaben ise Caferi, Washington’un Suriye’ye milyonlarca insanın acı çekmesine sebebiyet veren tek taraflı ekonomik icraatlar dayattığını, Suriye’ye yardım etmek isteyenlere de dayatmalarda bulunduğunu en sonuncusunun da Amerikan Hazine Bakanlığına bağlı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisinin çıkardığı yeni genelge ile Suriye’ye yardım taşıyan gemileri tehdit ettiği bir zamanda Amerikan delegesinin tehcir edilen  ve işgalci kuvvetlerinin Rukban kampında rehin tuttuğu  ve çıkmalarını engellediği Suriyelilerin insani durumlarına timsah gözyaşları döktüğüne dikkat çekti.

İllegal “Amerikan Koalisyonu”nun IŞİD terör örgütü liderlerini kendi gözetimindeki kamplara daha sonra başka yerlerde kullanmak üzere taşıdığını belirten Caferi, Amerikan temsilcisinin eğer IŞİD terör örgütü gerçekten bittiyse liderinin nerede olduğunu cevaplayabilir mi? Yakalanan teröristlere neden ışık tutulmuyor? Yoksa Washington bunları istsmar ederek başka cephelerde mi kullanmaya hazırlanıyor? sorularını yöneltti.

Caferi, Suriye’de cereyan edenlerin Washington’un gözetiminde cereyan eden tehlikeli bir plan olduğuna işaret ederek bunu da eski Katar Dışişleri Bakanı Hamad Bin Casim’in itiraf ettiğini ve Suriye’nin yıkımı için 137 milyar dolar harcadığını ifade etti.

Çeviri: S. Şahut

Check Also

Aksa Tufanı Operasyonu… Bugünün En Öne Çıkan Gelişmeleri

İŞGAL EDİLEN KUDÜS (SANA) – Filistin direnişinin işgalci İsrail’in saldırganlığına yanıt olarak 7 Ekim’de başlattığı Aksa …