Suriye ABD’nin Zalim Ambargosu ve Washington’un Düşmanca Politikasına Karşı Küba’ya Desteğini Sürdürecektir

NEW YORK – Suriye’nin BM daimi temsilcisi Beşşar Caferi, Suriye’nin 1962’den bu yana Amerika’nın Küba’ya dayattığı ambargoya karşı Küba’nın kararlılığını desteklemeye devam edeceğini söyledi ve bu ambargonun kınanmasının bugün özellikle ABD hükümetinin izlediği tırmandırma politikasının gölgesinde yetersiz olduğunu vurguladı.

Caferi, “ABD’nin Küba’ya dayattığı Ekonomik, Ticari ve Mali Ablukaya Son Verilmesi Gerekliliği” başlıklı bendle ilgili BM Genel Kurulu önünde okuduğu beyanda, Suriye’nin, Genel Kurul’un Küba’ya uygulanan Amerikan ambargosu hakkındaki taslak kararını desteklediğini belirtti.

Caferi, “BM Genel Sekreterliğinin bugün Küba’ya uygulanan zorlayıcı ve tek taraflı ekonomik önlemlerden kaynaklanan zararların hacmine ilişkin periyodik raporlarının, bu ambargonun kınanmasının ötesine geçen yeni bir yaklaşım arayışımıza ve buna son verme çağrısı anlamına geldiğini belirterek, bu tür icraatların mağdurlarına adalet sağlaması için BM önerilerinin uygulanmasını talep etti.

Caferi, BM Genel sekreteri’nin hasar ve zarar hacmiyle ilgili bilgi ve değerlendirmelerin Küba’ya uygulanan ve içindeki tek taraflı ve zorlayıcı ekonomik icraatların bugün bizlere de uygulandığına dikkat çekti.

Caferi:”Hem Suriye hem de Küba halklarının kendilerine uygulanan tek taraflı ekonomik icraatlar nedeniyle yaşadıkları acıların benzer” olduğuna dikkat çekerek Suriye halkının aynı Küba halkı gibi onlarca yıldan beri ABD’nin uyguladığı tek taraflı zorlayıcı ekonomik icraatların tehlikeli sonuçlarından çektiğini söyledi.

Caferi, bu yaptırımlara Suriye’deki ekonomi ve kalkınma üzerindeki yıkıcı etkilerine yönelik terörist savaşın yankıları, yeniden yapılanma ve toparlanma sürecinin başlaması ile yerlerinden edilmiş Suriyelilerin anavatanlarına geri dönmelerini engelleyen bazı hükümetlerin ahlaksız politikalarının da eşlik ettiğini vurguladı.

Caferi, bu konuda bazı ülkelerin izlediği çifte standartlılık politikasına dikkat çekerek, bazı ülkelerin temsilcilerinin, Küba, Suriye, İran, Venezuela, Demokratik Kore, Filistin, Rusya Federasyonu ve daha diğer ülkelere karşı tek taraflı zorlayıcı ekonomik önlemler uyguladığı bir zamanda, BM platformlarında 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nin amaç ve hedeflerinin hızlandırılmış bir şekilde uygulanması çağrısında bulunmak ve “Geride kimse kalmayacak” sloganını atmaları nasıl mümkün olabilir, sorusunu dile getirdi.