Meş’um Katma Kararının 38. Yıldönümünde.. Golan Suriyelidir, İşgalin Tüm İcraatları Da Batıldır

KUNAYTRA – İşgal edilen Golan ve Kunaytralı vatandaşlarımız gün be gün, işgalci varlığa yönelik sebat ve direnişleriyle birlikte karar ve icraatlrını reddettiklerini ve Suriye Arap ulus kimliklerine olan bağlılıklarını vurguladılar.

14 Aralık 1981 yılında işgal otoritelerinin çıkardığı işgal edilen Golan’ı Siyonist varlığa katma yönündeki meş’um ve batıl kararın 38. Yıl dönümünde,işgal edilen Golanlı ve Kunaytralı vatandaşlarımız, işgal kararlarının tamamının batıl ve gayrı meşru olduğunu belirterek bu kararların Golan üzerinde hiçbir etkisinin olmadığını ve kağıt üzerinde mürekkep olarak kalacağını ifade ettiler.

Meş’um karar, işgalci İsrail’in Golan ve ahalisi hakkındaki icraat ve uygulamalarından ayrılmazken, 1967 yılında İsrail işgalininin birinci günlerinden itibaren işgalci otoritelerin ahaliyi kovmak ve tehcir etmek, köy ve beldeleri yerle bir etmek ve Siyonist yerleşim birimlerini kurmak yoluyla genişlemeci ve yayılmacı uygulamalarına başladı.

İşgalci otoriteler ayrıca, işgal edilen Golan’daki Mecdel Şems, Mes’ada, Bak’ata, Yan Kınye ve Gacar köylerini abluka ve azile taammüd etmiş,  bu köy sakinlerinin Anavatanları Suriye’deki yakınlarıyla iletişime girmelerini men etmişti.

İşgalci İsrail kararına cevap olarak işgal edilen Golanlı vatandaşlarımız 25 Mart 1981 yılında ulusal belge yayınlayarak, işgal edilen Golan’ın Suriye Arap Cumhuriyeti’nin ayrımaz bir parçası, Suriye Arap vatandaşlığının kendilerinden kaybolmayan, babadab oğula intikal eden ayrılmaz bir sıfat, topraklarının Suriyeli toplumumuzun evlatlarının mukaddes mülkü, her golanlı vatandaşın eğer bir karış toprağını işgalciye satacak veya verecek olursa topluma karşı büyük suç işlemiş olacağını ve bunun karşılığı olmayan bir vatana ihanet sayılacağını ifade ettiklerini belirterek, “İsrail yerel konseylerinin” kabul edilmediğini, İsrail vatandaşlığını alacak veya bu belgenin içeriği dışına çıkacak her kişinin, toplum bağlarımızdan çıkmış ve kovulmuş ve onunla teamülün yasak edileceğini vurgulamıştır.

İşgal edilen Golan’daki ahalimizin meş’um karara yönelik direnişleri, hiç bir gün durmamış, 14 Şubat 1982 yılında 6 ay süren bir ulusal grev başlatmış bunun sonucunda, Golan’ın muhtelif bölgeleri tamamen fellce uğramış, buna ek olarak Köylerinin çoğunda ırkçı kararı kesin şekilde reddeden protesto gösterilerinin çıkmasına neden olmuştur.

Düşmancıl politikalarını sürdüren işgal otoriteleri, sakinler ve mülklerine saldırılar düzenlemiş, yaşlı, genç ve kadınlara uzanan geniş kapsamlı bir tutuklama hamlesi başlatmış, su ve elektriği kesmiş, köy sakinlerinden gıdaların geçişini yasaklamış ve 40 gün süren bir abluka dayatmıştır.

Süregeln işgalci İsrail’in günümüze kadar süren bütün bu despot uygulamalarına rağmen, işgal edilen Golanlı vatandaşlarımızın azimlerinden hiç bir şey eksilmemiş, ilk andan beri de direnişlerini sürdürmüşlerdir. Öyle ki mücadelesi için ulusal bir tavır almışlar, Golan toprakları üzerinde şehitler vermişler, yüzlercesi tutuklanmış ancak ırkçı icraatlere ve işgale boyun eğmemişlerdir.

Uluslararası Güvenlik Konseyi 17 Aralık 1981 yılında, İsrail icraatlarını tümden reddeden ve batıl sayan, Golan’ın Suriyeli kimliğini belirten 497 sayılı kararını çıkarmış, İsrail’in Suriyeli Golan’ın kimliğini değiştirme yönünde aldığı tüm icraat ve tedbirlerin batıl olduğunu dile getirmiştir.

BM Genel Kurulu 3 Aralık 2019 tarihinde oyların  çokluğuyla da, “İsrail”den, ilgili Güvenlik Konseyi kararlarını uygulaması için, işgal edilen Golan’dan 4 Haziran

Check Also

Rakka Halkı: Talepleri Ve Kaygıları Meclise Aktarabilecek En Yetkin Temsilci Seçilmelidir

RAKKA (SANA) – Rakka Valiliği halkı dördüncü yasama dönemi Halk Meclisi üye seçimlerine katıldı. Sabah …