Suriye Arap Haber Ajansı – SANA Suriye Arap Haber Ajansı – SANA
LONDRA – İngiliz Daily Mail gazetesi, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) Nisan 2018’de Douma’daki iddia edilen kimyasal saldırıyla ilgili son raporunu manipüle ettiğini kanıtlayan yeni belgeler ortaya koyarak, örgütte üst düzey bir yetkilinin, Suriye Arap ordusunun kimyasal silah kullanımı hakkında yayınlanan iddiaları baltalayan önemli bir belgenin gizlenmesini emrettiğini belirtti.
Gazete bugünkü sayısında, Kimyasal Silahların Yasaklanması Teşkilatı Örgütü’nün ve büyük değişikliklerin yapılmasından önce Duma’daki iddia edilen kimyasal saldırı hakkındaki gerçeği bulma ekibi tarafından hazırlanan orijinal dahili rapora ulaştığını söyleyerek, orijinal raporun, daha sonra kuruluş tarafından bu konuda verilen tüm kopyalardan oldukça farklı olduğuna dikkat çekti.
Gazete, örgütün nihai raporunun, Duma’da klor gazı kullanımı için “makul temeller” olduğunu iddia ettiğini, ancak örgütte bir muhbirin bu iddiaların yanlış olduğunu belirterek: “Sadece herhangi bir evde bulunabilecek formlarda çok az miktarda klor bulundu” dedi.
Gazete, gerçekleri tespit etme ekibinin orijinal raporunun, ilk defa, iddia edilen saldırıda kullanılan tüplerin kaynağından şüphelerini dile getirdiğini ve bu tüplerde ortaya çıkan küçük hasarların, beton asfalt ile inşa edilen çatıların üzerine düşmesinden kaynaklanan hasar ile karşılaştırıldığında, havadan düşmesinden kaynaklanan hasarlarla aynı olmadığını belirttiğine dikkat çekti. Orijinal rapor ayrıca, tavanı delme kanıtı olmayan bir yerde bir yatak üzerinde bulunan tüpün kaynağı hakkında da şüphelerin var olduğunu ifade ediyor.
Gazete, Duma’daki iddia edilen kimyasal saldırının bulunduğu bölgeyi ziyaret ettikten sonra gerçekleri tespit etme ekibinin müfettişleri tarafından hazırlanan taslak raporun, iddia edilen saldırının mağdurları için yayınlanan görüntünün, kullanıldığı iddia edildiği söylenen “sarin” gazının kullanıldığına yani bu gazın varlığına dair hiçbir şeyin görünmediğine işaret ettiğini belirtti.
Saldırı mağdurları üzerinde ortaya çıkan belirtilerle ilgili olarak gazete, orijinal raporun, sarin gazı kullanımı iddialarıyla ilişkisini sorguladığını ve bunun 2018 Haziran’ında Almanya’yı ziyareti sırasında toksik uzmanların gerçekleri ortaya çıkarma ekibiyle istişarelerde bulunduklarında bunu belirttiklerini ve bunun sonucunda da takımın İddia edilen mağdurların fotoğraflarıyla ilgili olarak iki olası açıklaması olduğunu “birincisi, gözlemlenen ve henüz keşfedilmemiş semptomların ortaya çıkmasına neden olan diğer yüksek derecede toksik bir kimyasal bileşene maruz kalmış olmaları, ikincisi ise, ölüm olaylarının kimyasallarla ilgili olmayan kazalar sonucunda meydana geldiğini… ve ortada kimyasal saldırı kökenli hiçbir kanıtın bulunmadığı” yönünde ifade etmişlerdi.
Gazete, orijinal raporun, mantıklı bir açıklaması olmayan şüpheleri ve gerçekleri açıklığa kavuşturmak için daha fazla çalışma çağrısında bulunduğunu ve bu çalışmalardan birinin, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün kıdemli müfettişlerinden ve Duma’da iddia edilen saldırı bölgesini ziyeret eden ve Gaz tüplerinin havadan atılma iddialarını yalanlayan, askeri deneyime sahip uzman bir kimya mühendisi “Ian Henderson” tarafından yapıldığını ve sorguladığını söyledi.
Gazete, Henderson’ın, çalışmasının sonunda, diğer uzmanlarla yapılan görüşmelerden sonra, “bulunan iki tüpün elle yerleştirilip havadan atılmadığı ihtimalinin yüksek” olduğunu söyledi.
Gazete, orijinal raporda belirtilen tüm gerçeklerden daha şaşırtıcı olanın, kimliği henüz bilinmeyen, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ndeki kıdemli bir yetkilinin eylemleri olduğunu ve örgütün çalışanları arasında “Voldemort” olarak bilindiğini, Henderson’ın bulgularının kuruluşun nihai raporuyla araştırmasına dahil edilmesini istediğini belirterek, bu araştırmanın dışlanacağını öğrendikten sonra, gizli belgeler söz konusu olduğunda doğal bir prosedür olarak belgelerin kayıtlarının arşivlerinde bir kopyasını kaydettiğine işaret etti, ancak Voldemort olarak bilinen yetkilinin, Henderson’ın araştırmasıyla ilgili tüm izleri silmelerini ve arşivden nihai olarak silmelerini emrettiğine dikkat çekti.
Gazete, Henderson’ın araştırmasının nihai rapordan silinen tek araştırma olmadığını, ayrıca asil rapordan silinen ve soruşturma ekibinin ulaştığı herhangi bir gerçeği sunmadan seçilen tanıklardan alıntılarla değiştirildiğine dikkat çekti.
Gazete, Kimyasal Silahlar Örgütü’ndeki bir iç notu gördüğüne dikkat çekerek, kuruluştaki yirmi uzmanın, yayınlanan son raporun Suriye’deki iddia edilen saldırı bölgesini ziyaret eden ve raporda yer alan delil ve bilgilerle ilgili bir tahrifat bulunduğundan şüphelendiği görüşlerini yansıtmadığından endişelerini dile getirdiğini belirtti.
Örgütün nihai raporunu eleştirenlerin arasında, Wikileaks haber sitesine göre, gerçekleri soruşturma heyetinde katılan uzmanlardan birinin, kimyasal silahların yasaklanması Örgütü Direktörü Fernando Arias’a gönderdiği gizli bir mesajda, örgütün nihai raporunda büyük halel olduğunu ve uzman ekibin vardığı sonuçlarla örtüşmediğini söyledi.
Uzman, Duma’da bulunan iki tüple ilgili iticilerin analiz edilmesi ve değerlendirilmesi görevinin verilmesinden birkaç hafta sonra gerçekleri soruşturma ekibinin çalışmalarından uzaklaştırıldığını açıkladı, ancak kendi özel soruşturmalarını tamamlamakta ısrar ettiğini, gerçekleri soruşturma ekibinin notlarını birleştirdiği raporu ekip başkanına sunmaya çalıştığını ancak başaramadığını, bu yüzden bu raporı belgelerin sicil arşivinde tutmaktan başka bir şey yapamadığını söyledi.
Uzman, Duma’da iddia edilen saldırıya ilişkin Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün nihai raporunun yayınlanacağı son tarihi bulma girişimlerinin başarısız kaldığına işaret ederek, aynı zamanda, gerçekleri soruşturma ekibi üyelerinin, nihai raporda ciddi çelişkilerin bulunduğu üzerinde hemfikir olduklarını ve sonuçlarının da daha sonra Ekim 2018’de Duma’da tekrar görevlendirilen küçük bir kadro dışında tüm ekip üyelerinin uzaklaştırılmasından sonra tamamen zıt bir yöne dönüştüklerini ifade etti.
