Suriyeli Esir Günü.. Golanlı Esirler Mücadele ve Toprağı Kurtarma Yolunda Daha Azimli

KUNAYTRA – İsrail işgal hapishanelerinde “Suriyeli Esir Günü” yıldönümü, işgalci İsrail’e karşı mücadeleyi sürdürmeye daha fazla bağlılık ve azimle işgal edilen Suriyeli Golanlıların korona virüsü ve işgalle beraber savaşarak geçiyor.

Esir hareketi 1967 yılında Golan’ın işgalinin ilk anından beri başlamış, 100 günden daha az bir zaman içerisinde ilk esir Macit Abu Cebel idi. Daha sonra esirler hareketi günümüze kadar aylar ile 30’dan fazla yıl devam etti. En sonuncusu ise; “Golanlıların mücadelesi, pak Golan’ın ker zerre toprağının kurtarılıncaya kadar meydanda ve demir parmaklıklar arkasında devam edecektir” diyen Suriyeli esirlerin kurmayı Sıdkı el Makt idi.

El Makt, Golan’daki esir hareketinin tesadüf eseri olmadığını bilakis onlarca yıldır süregelen mücadele eyleminin sonucu olduğunu, devam etmesinin de bugün en zor şartlarda korona virüs salgını gölgesinde geçen esirlere karşı işgalci İsrail’in projelerini düşürme, boş mide savaşlarını yürütmek ve hapishane yönetimine karşı koyan Arap ve Filistinli esirlerle birlikte işgal hapishaneleri dahilinde de tecelli ettiğine dikkat çekti.

Kendi yönünden işgal hapishanelerinde 25 yılını geçiren kurtarılmış esir Asım el Veli, esir hareketinin onur duyduğunu çünkü işgale karşı mücadele pusulası olduğunu belirterek, Suriye yönetiminin esirlerin davasını yükseklerde tutması ve işgale karşı en sonuncusu esir Sıdkı el Makt’ı onurlu bir şekilde kurtarmasıyla olan zafer elde edişini kutladığını ifade etti.

İşgal hapishanelerinde 25 yılını geçiren bir diğer kurtarılmış esir Bişr el Makt ise, esir hareketinin işgal hapishaneleri karanlığında kasıtlı kötü sağlık ihmalleri sonucunda hayatını kaybeden şehitler verdiğini, işgalci İsrail hapishanelerinde 20 yıldan fazla yıllarını geçiren Hayil Hüseyn Abu Zeyd, Sıytan Nimr el Veli ve Esad el Veli bunlardan olduğunu ve bunların tüm alanlarda Golanlıların mücadelesi için mütekamil örnek teşkil ettiklerini ifade etti.

İşgal hapishanelerinde 4 yılını geçiren kurtarılmış esir Ata Ferhat ise, esirlerin acılarının esaretin sonunda bitmediğini bilakis esaret sonrası da iş alanlarında ve hayatın her kösesinde rahatsız etmekle devam ettiğini, işgal hapishanelerine 2 binden fazla Golanlının girmesine ve bütün baskılara rağmen, işgal edilen toprak evlatlarının pak Golan toprağının her karışının kurtarılıncaya kadar bileğini bükemeyeceğini ve mücadelelerinin devam edeceğini vurguladı.

Esir hareketi Golan toprakları üzerinde işgalci Siyonizme karşı hayır diyen Golan kelimesinin tek kelime olması için sadece gençlerle sınırlı kalmadı bilakis yaşlı, genç, kadın, çocuk herkes katıldı.