Erdoğan Rejimi Ve İşgalci İsrail Varlığı.. Artan Ticaret ve Göstermelik Düşmanlık

ŞAM – İşgalci İsrail varlığıyla düşmanlık durumuyla ilgili yinelenen Türk rejimi başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tiyatrosu ile Filistin halkının çıkarlarını savunduğu iddiaları, medya düşmanlığı balonuna rağmen işgalci Bünyamin Netanyahu hükumetinin sosn olarak bu ilişkileri kökleşmiş olarak nitelemesiyle aralarındaki büyüyen ticaret hacmi onu dünya kamuoyu önünde apaçık ortaya koyuyor.

Erdoğan rejimi, son olarak koronavirüsle mücadele için tıbbi yardımlar taşıdığı söylenen İşgalci İsrail varlığına tabi bir kargo uçağının İstanbul havalimanına inmesi meselesini gizlemeye çalıştı ve medya organlarından olayla ilgili bir şe konuşulmamasını istemeye çalıştı ancak  işgalci İsrail varlığına tabi”İsrail Türkçe” sitesi, yeni kargo uçağının, iki taraf arasındaki ticaretin karşılıklı uçuşlar yoluyla en yüksek seviyelere varmasına yardımcı olacağını ortaya çıkardı.

Bahsedilen uçak inmeden önce, Erdoğan rejimi “İsrail” e Korona salgınıyla mücadele bağlamında Filistinlilere yönelik olduğunu iddia ettiği bir kargo uçağı gönderdi ancak “İsrail Times” web sitesi geçtiğimiz ay, anlaşmanın “tamamen ticari” olduğunu ve İsrailli Yediot Ahronot gazetesi tarafından da onaylanan Filistin yardımı ile ilgisi olmadığını ortaya çıkardı.

Dünyanın dört bir tarafına yayılan korona pandemisi, Türk rejimi ile İsrail işgali kurumu arasındaki göstermelik düşmanlığın yalan olduğunu ortaya çıkardı ve bu rejimin yalanlarının ve Filistin davasını kulağa hoş gelen kelimelerle yalan şiarlarla savunduğunu iddia ettiği aşağılık tiyatrolarının ve Filistin halkının yanında durduğu yönündeki yalan iddialarını açıkça ortaya koydu. Ayrıca onun bunları, 2008’de Gazze Kesimi’ne yönelik İsrail saldırganlığı sırasındaki sahte anlaşmazlıklara rağmen, Türk-İsrail ilişkilerinin kesintisiz devam ettiğini gösteren raporlarda Filistinlilerin haklarıyla ticaret yapmak ve bölgede eski Osmanlı planlarını uygulamak için kullandığını gösterdi.

Türkiye’nin 1949’da başlayan işgal varlığı ile ilişkileri, 2002 yılında Türkiye’de Erdoğan liderliğinde iktidarı ele geçiren Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti ile onlarca kat artarak, böylece parti Filistin davasına yönelik hamasetini gösteren ve Siyonist İsrail varlığı ile askeri ve ticari ilişkilerini pekiştirilmesini gizleyen söylemiyle çelişmesini hiçbir şekilde dikkate almayarak işgal varlığıyla daha önceki anlaşmaları pekiştirmeye çalıştı.

Türk rejiminin medyayı, Filistin davasını ve Filistinlileri diğerlerinden daha fazla desteklediğine dair sahte bir fikir yaratmak için teşvik etmeye harcadığı tüm paraya rağmen, Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler için Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) tarafından yayınlanan raporlar, tüm maskeleri düşürdü ve Türkiye’nin adının Filistinlilere bağış yapan ülkeler arasında görünmediği Filistinlilerle davalarıyla ticaret yapanların adlarını ortaya çıarıyor.

Türk “Ahval” sitesi de dahil olmak üzere medya siteleri, Erdoğan’ın rejimi ile işgal varlığı arasındaki artan ticaret hacminin medya balonları aracılığıyla örtbas etmeye çalıştığı sayıları ortaya koyan ekonomik raporlar yayınladı. Bu raporlar, Türkiye ile işgal varlığı arasındaki ticaret hacminin, 2002’de 1,39 milyar $ olan ticaret hacmi 10 yıldan fazla bir sürede geliştiğini, 2014 yılında da 5,83 milyar dolara yükseldiğini ayrıca, her iki taraf arasındaki karşılıklı ticaretin 2016 yılında 4,2 milyar dolara vardığını 2017 yılında da %17 oranında yükseldiğini, bundan başka işgal varlığı Türk rejiminin mallarını pazarladığı en önemli 5 pazardan birini oluşturuyor.

Erdoğan ile İşgalci İsrail ile işbirliği eski anlaşmalarla sınırlı kalamazken “İsrail” ile ilişkiyi “”stratejik” aşamasına taşımıştır. Hatta 2009 yılında Davos Forumu Zirvesinden çekilmesi tiyatrosu iki taraf arasındaki askeri anlaşmalara etki etmemiş ve Türkiye için “İsrail”i silahlar açısından birinci tedarikçi yapıyor.

Belki de Netanyahu’nun geçen Şubat ayında Likud Partisiyle bir araya gelişinde Ankara’nın işgalci İsrail varlığıyla ilişkilerini kestiğini iddia eden Erdoğan’ın yalanlarını ortaya çıkarmış ve; “Öyle sanıyorum ki ben Türkiye’yi ziyaret etmeyen tek İsrailliyim.. Erdoğan beni her 3 saate bir Hitler’le karşılaştırmaya alıştı.. Lakin aramızdaki ticaret çok iç açıcıdır” demesi, işgalci varlıkla düşmanlık durumunun sahteliği ile ilgili Erdoğan’ın tiyatrolarını açığa çıkaran kar topu mahiyetindeydi.

Check Also

Rakka Halkı: Talepleri Ve Kaygıları Meclise Aktarabilecek En Yetkin Temsilci Seçilmelidir

RAKKA (SANA) – Rakka Valiliği halkı dördüncü yasama dönemi Halk Meclisi üye seçimlerine katıldı. Sabah …