Esad: Mülteciler Konusu Suriye İçin İnsani Olmakla Birlikte Ulusal Bir Davadır.. Dışarıdaki Suriyelilerin Çoğu Dönmek İstiyor (VİDEO)

ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad, Suriye için mülteci sorununun insani olmanın yanı sıra ulusal bir sorun olduğunu vurgularken, son birkaç yılda yüz binlerce mülteciyi geri göndermeyi başardığımızı, bugün de geri dönmek isteyen her mültecinin geri dönüşü ve vatanının inşasına katkıda bulunması için gayretle çalıştıklarını teyit etti.

Cumhurbaşkanı Esad, bugün Şam’daki Emevi Konferanslar Sarayı’nda düzenlenen mültecilerin dönüşü konulu uluslararası konferansın açılışında yaptığı video konuşmasında; yurtdışındaki Suriyelilerin ezici çoğunluğunun bugün anavatanlarına karşı terörü destekleyen rejimlerin elinde bir kart olarak ve siyasi istismar için listelerde yer alınmayı reddettikleri ve anavatanlarına dönmeye her zamankinden daha istekli olduklarını vurguladı.

Sayın Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad’ın Konuşmasının Tam Metni..

Sevgili misafirlerimiz; Şam’a hoş geldiniz, topraklarına ayak bastınız… Uzun yıllar süren savaş nedeniyle yaralayan ve sert abluka ve terör suçuyla yaraları daha çok kötüleşen, gerçek aşıklar ve gerçekten sadık olanlarla buluşmaktan mutluluk duyan.. her zaman ve her yerde insanlığın davasını kalplerinde, akıllarında ve vicdanlarında taşıyan Suriye’ye hoş geldiniz.

Cumhurbaşkanı Esad: “Başlangıçta, bu konferansın başlanmasının engellemesi için bütün uluslararası girişimlerine rağmen, düzenlenmesini desteklemek için gösterdikleri büyük çaba ve yoğun çalışmaları için Rus dostlarımıza içten teşekkürlerimi sunuyorum.

İranlı dostlarımıza da bu konudaki çabaları, savaşın ve ablukanın etkisinin hafifletilmesine katkıda bulunan gerçek desteği için teşekkür ediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı el Esad: “Şam’a gelmenizi ve bu konferansa katılımınızı takdir ediyorum, özellikle yerinden edilmiş Suriyelileri kabul eden, kucaklayan ve o ülkelerdeki ekonomik sıkıntılara rağmen geçim ve iş imkanları çocuklarımızla paylaşan ülkelere teşekkür ediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Esad; “bazı ülkelerin mültecileri etik insani ilkeler temelinde kucaklaması gerçeği … Batı’daki ve bölgemizdeki diğer bazı ülkelerin de insani davalarını siyasi bir pazarlık çipi haline getirerek sömürülmesiyle karşılandı ve yurtdışındaki oğullarımızın yaşadığı gerçek acıyı dikkate almadan yetkililerinin yolsuzluklarını anlatan bir para kaynağı haline getirildi” dedi.

Esad; “geri dönüşlerine uygun koşullar yaratmak için fiili çalışmak yerine, bazı zamanlarda ayartma ve diğer zamanlarda baskı ve yıldırma yoluyla o ülkelerde kalmaya zorlandılar… bu şaşırtıcı değil, çünkü bu hükümetler Suriye’de terörizmi yaymak için çok çalıştılar, bu yüz binlerce insanının ölümüne yol açtı ve milyonlarcasının yerinden edilmesine katkıda bulundu” dedi.

Cumhurbaşkanı Esad; “Dünyadaki mülteci meselesi insani bir mesele ise, bizim için insani olmanın yanı sıra ulusal bir mesele… ve son birkaç yılda yüzbinlerce mülteciyi geri gçndermeyi başardık… bugün de geri dönmek ve ülkesinin inşasına katkıda bulunmak isteyen her mültecinin geri dönüşü için gayretle çalışıyoruz… ama engeller büyük.. Suriyeli mültecilerin geri dönmelerini engellemek için yurtdışına maruz kaldıkları baskıların, ve Amerikan rejimi ve müttefiklerinin uyguladığı yasa dışı ekonomik yaptırımlar ve abluka, terörizm nedeniyle tahrip edilen bölgelerin altyapısını yeniden canlandırmayı hedefleyen Suriyeli devlet kurumlarının mültecilerin normal şartlarda geri dönüp düzgün bir hayat yaşayabilmeleri için çalışmalarını engelliyor… bu, birçoğunun yaşam için asgari temel gereksinimlerin yokluğunda bölgelerine ve köylerine geri dönme konusundaki isteksizliğinin önemli bir nedenidir” dedi.

Esad, “tüm bunlara rağmen, yurtdışındaki Suriyelilerin ezici çoğunluğu, artık anavatanlarına karşı terörü destekleyen rejimlerin elinde siyasi yatırım düzenlemelerinde bir “kart” olmayı reddettikleri için anavatanlarına dönmeye her zamankinden daha istekli” dedi.

Esad; “Suriye’deki mülteciler meselesi uydurma bir meseledir, Suriye modern ve antik tarihi boyunca birbirini izleyen işgallerden ve geçen yüzyılın altmışlı yıllarının sonuna kadar sürekli karışıklıklardan muzdarip olmasına rağmen Suriye’nin tarihi ve yüzyıllar boyunca kolektif mülteci statüsünden yoksundur… bununla birlikte, başkalarının çeşitli kargaşa ve krizlerden kaçmaya başvurdukları yer olarak kaldı, tam tersi değil… özellikle yirminci yüzyılın başından ve 2003’teki Irak işgaline kadar olan Osmanlı katliamlarından bu yana ve tüm bu tarih, Suriye devletinin kuruluşundan öncesi ve sonrası, dini veya mezhepsel nedenlerle Suriyeliler arasında herhangi bir savaştan bahsetmedi” dedi.

Esad; “Terörizmi yaymak en kolay yoluydu. 2006 yılında Irak’ta Amerikan himayesi altında İslam Devleti terör örgütünün kurulması ile başlayan, ve Suriye’deki savaş sırasında Müslüman Kardeşler, El Nusra Cephesi ve diğerlere katılarak, altyapıyı tahrip eden, masum insanları öldüren, kamu hizmetlerini felç eden ve Suriyeliler anavatanlarından kaçmalarına neden oldu” dedi.

Esad ayrıca; “2014 yılında Suriye devletinin güvenliği ve istikrarı yeniden tesis etme yolunda olduğu ortaya çıktığında, bu ülkeler silahlı kuvvetleri dağıtmak ve teröristleri Suriye topraklarının büyük bir kısmından güçlendirmek amacıyla terörist “IŞİD” i harekete geçirdiler” dedi

Bugün, birbiriyle bağlantılı üç unsur, geri dönmek isteyen milyonlarca mülteci, yüz milyarlarca tahrip olmuş altyapı ve Suriye’nin bazı bölgelerindeki hala şiddetlenen terörizm gibi sorunlarla karşı karşıyayız.

Suriye devlet kurumları, bu büyük zorluklarla başa çıkmada yeteneklerine göre kabul edilebilir adımlar atmayı başardılar… teröre karşı savaşı devam ederken, sayısız mevzuatla yüzbinlerce mültecinin anavatanlarına dönüşü için kolaylıklar ve garantiler sağlamıştır.

Buna paralel olarak ve yasadışı abluka rağmen, devlet su, elektrik, okullar, yollar ve diğer kamu hizmetleri gibi birçok alanda asgari altyapıyı restore edebildi.

Yetenekler arttıkça bu adımların daha hızlı olacağı kesindir … ve bunların artması, ekonomik ablukanın temsil ettiği engellerin azaltılması ve devleti yeniden inşa için gerekli olan en basit araçlardan mahrum bırakan yaptırımlarla bağlantılıdır.

Bu konferansın, dünyanın modern tarihte bildiği en büyük barbar Batı saldırganlığının neden olduğu bu insani krizi sona erdirmek için bir sonraki aşamada aramızdaki işbirliği için uygun zemini oluşturacağına inanıyorum.

Suriyelilerin anavatanlarına dönüşlerine doğrudan katkı sağlayan önerilerle ortaya çıkarak bu konferansın çalışmalarına başarılar diliyorum.

Bir kez daha geldiğiniz için teşekkür ederim

Check Also

Rakka Halkı: Talepleri Ve Kaygıları Meclise Aktarabilecek En Yetkin Temsilci Seçilmelidir

RAKKA (SANA) – Rakka Valiliği halkı dördüncü yasama dönemi Halk Meclisi üye seçimlerine katıldı. Sabah …