Direniş Alimleri Konferansı.. Hassun: Suriye, Direnişin Kucaklayıcısı Olarak Kalacak.. Hammud: Siyonist Düşmanla Normalleşmenin Kınanması

BEYRUT – Altıncı Uluslararası Direniş Alimleri Birliği Konferansı’nın faaliyetleri bugün Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta “Normalleşme planları ve tasfiye projeleri karşısında ulusun ayaklanması” başlığı altında başladı.

Cumhuriyet Müftüsü Dr. Ahmad Bedreddin Hassun, video konferans sırasında El Aksa’nın saldırıya maruz kalırken, Arap topraklarının hala gasp edildiği, yüzlerce özgür kişinin işgal hapishanelerinde olduğu sırada bazılarının Siyonist düşmanla normalleşmeye koşmasını kınayarak, düşman İsrail ile normalleşme yerine karşı koymada safları birleştirmeye çağırdı.

Müftü Hassun, şöyle dedi: “Size göklerin kutsadığı ve peygamberlerin ayaklarıyla kutsal kılındığı bir ülkeden karşınızdayım.. On yıl önce ordusunun yok edilmeye ve halkının aşağılanmaya çalışıldığı ülkeden konuşuyorum. Lakin Suriye komploculara karşı direnip yenilgiye uğrattı, direnişin kucaklayıcısı ve destekçisi olarak kaldı ve direnişle aynı siperde son nefesine kadar birlikte kalacaktır”.

Direniş Alimler Birliği Başkanı Şeyh Mahir Hammud ise konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Siyonist varlığına karşı direnişinin sebat halinde olduğunu ve güçlendiğini belirterek, Filistin taş intifadasının üzerinden geçen 33 yıldan sonra taşın mermiden daha güçlü olduğunu, haklı imanın ve geleceğin işgal lejyonlarından daha güçlü olduğunun kanıtlandığına dikkat çekti.

Hammud, normalleşmenin tüm şekillerini ve Amerikan cabbarlığını kınayarak, normalleşmenin Temmuz 2006 saldırganlığının başarısızlığı ve direnişi her şeyiyle destekleyen Suriye’ye karşı komplo kurarak direniş eksenini ortadan kaldırma girişiminin başarısızlığı sonucunda ortaya çıktığına işaret ettti.

Hammud, ABD’nin direnişin imajını bozmak, Suriye, Irak ve Libya’yı vurmak için milyarlarca dolar ödediğini açıkça duyurduğunu belirterek, direniş ekseninin tüm komploları bozacağını ve zafere ulaşacağını vurguladı.

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım ise Filistin’in işgal altında ve bir hak meselesi olduğunu, “İsrail”in de gaspçı olduğunu vurgulayarak, 1917’deki “Balfour Deklarasyonu” ndan bu yana komplonun hacmine rağmen, birbirini izleyen nesillerin hak davası ve Filistin’in kurtuluşu için savaştığını ve çalıştığını belirtti.

Kasım, normalleşmenin gizli olanı ve hainlerle birlikte en önde gelen direnişçileri ve destekçileri de açığa çıkardığını ortada gri diye bir şeyin kalmadığını ve düellonun artık açık olduğunu vurgulayarak, İsrail işgal varlığının suç, kaos ve sabotajlarla dolu bir tarih taşıdığını, bölge ve dünyanın varlığıyla istikrarlı olmasının mümkün olmadığına, bize düşen görevin güçlü olmamız, savunma ve zaferi temin edecek karşı koyma dengesini sağlamak için hazırlık olmamız gerektiğine işaret etti.

Filistin halkının ayaklanmasının 33. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen konferansta Kasım, şehitlerin kanıyla beslenen Filistin’in direniş gücüyle zafer kazanacağını vurguladı.

Check Also

Rakka Halkı: Talepleri Ve Kaygıları Meclise Aktarabilecek En Yetkin Temsilci Seçilmelidir

RAKKA (SANA) – Rakka Valiliği halkı dördüncü yasama dönemi Halk Meclisi üye seçimlerine katıldı. Sabah …