Caferi: Yeni Amerikan Yönetimi, Suriye’nin Servetine Yönelik Saldırı, İşgal Ve Yağma Eylemlerini Durdurmalı Ve İşgalci Güçlerini Çekmelidir

NEW YORK – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakan Yardımcısı Beşşar el Caferi, 1373 sayılı Kararın terörizmle mücadele, fon kaynaklarını kurutmak ve aşırılık yanlısı ideolojiyle mücadele etmek için koordineli uluslararası işbirliğini güçlendirmeye katkıda bulunmadığını ve onu teşvik eden yanlış öğretileri çarpıttığını teyit etti.

BMGK oturumu sırasında bugün el Caferi, Batılı ülkelerin terörizmle mücadele meselesinden diğer ülkeleri yok etmek için yararlandıklarını, ekonomik ve kültürel başarılarını ortadan kaldırmaya ve zenginliklerini yağmalamaya çalıştıklarını ve bu ülkeleri masum iken terörü destekleme suçlamasıyla damgaladıklarını söyledi.

Caferi, siyasallaşmanın, seçiciliğin, çoklu standartların ve terörizme yatırımın terörizmle mücadele meselesini gölgede bıraktığını ve bundan en çok yararlananların terör örgütleri ve liderleri olduğuna diikat çekerken, Washington’daki son terör eylemlerinin birçok üye devletin başkentlerinden birinde gerçekleşmiş olsaydı Batılı ülkeler tarafından memnuniyetle karşılanacağını, destekleneceğini ve övüleceğini söyledi.

Suriye’nin terörizmle mücadele etmek ve ortadan kaldırmak için Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında ciddi uluslararası işbirliğini güçlendirme çağrısını yenilediğini dile getiren Caferi; IŞİD, el Nusra Cephesi ve bunlarla bağlantılı terörist oluşumlar ve gruplarla mücadele çabalarını desteklediğini teyit etti.

Batı ülkelerinin ikiyüzlülüğünün iğrenç bir noktaya geldiğine işaret eden Caferi, bir yandan Amerikan yönetiminin terör örgütü IŞİD’i ortadan kaldırdığını iddia ettiğini, diğer yandan onu yeniden şekillendirip “ülkemi hedef almak için işlettiğini” söyledi.

El Caferi, terör örgütü Cephet el Nusra’nın Türk rejiminin de desteğiyle İdlib ili ve çevresini kontrol etmeye devam ettiğini, sivilleri rehine ve canlı kalkan olarak tuttuğunu belirterek, Batı ülkelerinin Güvenlik Konseyi’nin Suriye’deki terör örgütlerinin suçlarına son verme, faillerini sorumlu tutma hamlesini engellemeye devam ettiğine dikkat çekti.

Caferi; “ABD ve Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler’in bu önlemlere son verme çağrılarını görmezden gelerek, Suriye’ye uygulanan zorlayıcı ekonomik önlemlerin ilaç alımını, insani ihtiyaçları ve bunu hak edenlere gıda sepeti sağlanmasını engellediğini” vurgulayarak, “Suriye ve diğer ülkelere daha zorlayıcı önlemler uygulamaya devam ediyor” diye sözlerine ekledi.

Caferi, Amerikan işgal güçlerinin Suriye’nin petrol, gaz ve tarımsal mahsul zenginliğini yağmalamaya devam ettiğini, çalamayacaklarını yakıp yok ettiğini dile getirirken, “yeni ABD yönetiminin saldırganlık ve işgal eylemlerini durdurması, ülkemin zenginliğini yağmalaması, işgal güçlerini buradan çekmesi ve ayrılıkçı milisleri ve yasadışı varlıkları desteklemeyi bırakması Suriye’nin egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğü tehdit etmesini durdurması gerektiğini” ifadeleri kullandı.

Anayasa tartışma komitesi ile ilgili olarak el Caferi, anayasa tartışma komitesinin beşinci tur toplantılarından sonra ve defalarca vurgulandığı gibi, ülkedeki en yüksek hukuku temsil eden anayasanın tamamen ulusal bir Suriye meselesi olduğuna işaret ederken, Suriye’nin geleceğini çizmek, tamamen Suriye ulusal meselesi olduğunu vurguladı.

Caferi; bu nedenle Suriye, Birleşmiş Milletler tarafından kolaylaştırılan siyasi sürecin sahipliğini ve liderliğini yeniden teyit etmekte ve bu komitenin çalışmasının başarısının, üzerinde anlaşılan prosedür kurallarına uymayı ve çalışmalarına herhangi bir dış müdahaleyi ve bazı hükümetlerin girişimlerini reddetmeyi gerektirdiğininaltını çizdi.

Son olarak Caferi; “Aşırıcılığın, saldırganlığın, yaptırımların, Birleşmiş Milletler kuruluşlarından çekilmenin ve uluslararası anlaşma yükümlülüklerinin reddedilmesinin sembolü olan Amerika Birleşik Devletleri’nde başkanlık dönemi bugün sona eriyor. Yeni yönetimin akıllıca olacağını ve Güvenlik Konseyi’ndeki kalıcı üyeliğinin, her şeyden önce, uluslararası barış ve güvenliği sürdürme taahhüdünü yerine getirmesini, uluslararası hukuk ilkelerini ve Şart’ın hükümlerini sürdürmesini, Suriye’nin servetini yağmalayıp işgalci güçlerini geri çekmesini, saldırı ve işgal eylemlerini durdurmasını gerektiren büyük bir sorumluluk olduğunu fark edeceğini, ayrılıkçı milisleri ve yasadışı kuruluşları desteklemeyi ve Suriye’nin egemenliğini, birliğini ve toprak bütünlüğünü tehdit etme girişimlerini durdurmasını umuyoruz” dedi.

P.M.

Check Also

Rakka Halkı: Talepleri Ve Kaygıları Meclise Aktarabilecek En Yetkin Temsilci Seçilmelidir

RAKKA (SANA) – Rakka Valiliği halkı dördüncü yasama dönemi Halk Meclisi üye seçimlerine katıldı. Sabah …