Kunaytra ve İşgal Altındaki Golanlı Halkımız: Toprak Ve Halk Olarak Golan Arap ve Suriyeli Kalacaktır

KUNAYTRA – Kunaytra ve işgal altındaki Suriyeli Golanlı halkımız bugün, geçersiz ilhak kararını reddetmek için 14 Şubat 1982’de Golan halkı tarafından başlatılan kapsamlı ulusal grevin 39. yıldönümünü andı.

Ayn el Tine ve işgal altındaki Mecdel Şems beldesinde eşzamanlı olarak toplanan Kunaytra ve işgal altındaki Golanlı halkımız, toprak ve halk olarak Golan’ın Suriye’nin ayrılmaz bir parçası olarak kalacağını ve mücadelenin tamamen kurtulana kadar devam edeceğini yineleyerek, Golan aleyhindeki işgal kararlarının geçersiz ve değersiz olduğunu vurguladı.

Golan’daki halkımız, işgal altındaki Mecdel Şems beldesinden Şeyh Hasan Şems tarafından okunan beyanda, Suriye Arap kimliğine ve vatanla olan bağlarına bağlılıklarını ve niyetlerinin işgal planlarına karşı koymada kararlılıklarının güçlendiğini belirterek, topraklarını ele geçirmek ve üzerlerindeki vidaları sıkarak onları yerlerinden etmek, hava türbinleri kurma planının servetini yağmalamanın bir yolundan başka bir şey olmadığına işaret ederek Golan’ın her zerre toprağının kurtarılıncaya kadar şehitlik ve vatana sadakat yolunda kalacakları konusunda kararlı olduklarını ifade etti.

İşgal altındaki Golan’daki halkımız, terörizme karşı zaferden zafere koşan, Suriye’ye yönelik saldırgan komplocu sömürge planlarını hüsrana uğratarak, Suriye’nin birliğini, gururunu ve haysiyetini savunmak için canlarını feda eden Suriye Arap Ordusu’nu ve vatan şehitleriyle ülkeyi güvenli bir yere getiren akıllı liderliğini selamladı.

Kunaytralılar ise beyanlarında, anavatana, onun için en iyi fedakarlıklarını yapacaklarını ve komplo olayları ne kadar yoğun olursa olsun işgalin hırslarıyla yüzleşmede ilerlemeye devam edeceklerini taahhüt ederek, zaferin, Suriye Arap Ordusu evlatlarını enerjisi ve zafere güvenen, Allah’a, vatana ve halka inanan bir liderin kararlılığıyla yakın olduğunu belirttilerr.

Kunaytra Valisi Abdulhalim Halil yaptığı konuşmada, işgal altındaki Golan’ın Suriye Arap Cumhuriyeti topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ve öyle kalacağını, bu hakkın pazarlık veya haraç konusu olamayacağını, ve zaman aşımına uğramaklar kaybedilmeyeceğini vurgulayarak, Suriye’nin içinde bulunduğu koşulların bu gerçeği değiştireceğine inanmanın yanlış olacağını, bu nedenle Golan Tepeleri’ni 4 Haziran 1967’ye kadar eski haline getirmek ve elbette uluslararası hukukun güvence altına aldığı, Suriye’nin önceliği arasında olduğuna dikkat çekti.

Halil: Golan’daki halkımız, sizler gaspçıların karşısındaki sebatın simgesisiniz. “İsrail kimliğini” tuğyan sahiplerinin yüzüne fırlattığınızda, toprağa ve vatana olan bağlılığın, ve işgali reddetmenin son sözünü söylediniz… İsrail işgal planlarını, iki yıl önce sözde “yerel konsey seçimlerini” ve dün de toprağınız üzerindeki rüzgar türbini planını başarısızlığa uğrattınız” dedi.

Golan tarihinin araştırmacısı Faris Safadi, SANA’nın Ayn el Tine beldesindeki Kunaytra muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail işgal otoritelerinin tarihi eserleri ve buluntuları çaldığını, işgal ettiği Golan’ın uygarlığını ve tarihini tahrif etmeye çalıştığını ve bu noktada durmadığını, öyle ki, ahalisini göç ettirmek ve yerlerine yerleşim birimleri kurmak için birçok köy ve beldenin topraklarını buldozerlerle tahrip ettiğini ancak bütün bunların Suriyeli Golan’ın kimlik ve bağlılığının Suriyeli olduğu gerçeğini değiştiremeyeceğini vurguladı.

Kendi yönünden Şeyh Ahmed Muhayris ise, işgal edilen Suriyeli Golan halkının topraklarında kök salmış, tarihin en güçlü işgaline karşı kendi varlığını ve kimliğini savunmaya çalışan milli duruşunu övdü.

Gazeteci Fayez Al Assud ise işgal edilen Golan’dan yerlerinden edilen Kunaytra ili halkının akıllarının, Haziran 1967 yılındaki saldırılar akabinde İsrail işgalinin tehcir ettiği toprakları ve köylerinde olduğunu ve evleri anahtarlarını halen taşıdıklarını çünkü işgalin zevale mahkum olduğu ve toprağın gerçek sahiplerine kalacağı inancını taşıdıklarını ifade etti.

Hadar beldesinden Şeyh Mahmud el Tavil, işgal altındaki Suriyeli Golanlı halkımızın, toprağın her karışını özgürleştirme ve aynı ailenin üyeleri arasındaki toplantının geri dönüşü zorunluluğuna olan güvenini vurguladı.

14 Şubat 1982’de, işgal altındaki Suriyeli Golanlı halkımız, altı ay süren bir genel ulusal grev ilan etmiş ve bu, çeşitli bölgeleri tam felce uğratmış, Golan’ın köylerinde, halkın kesin olarak 14 Aralık 1981’de işgal otoritelerinin aldığı meş’um ilhak kararının reddedildiğini ifade eden kitlesel gösterilerin çıkmasına neden olmuştur.

Check Also

Rakka Halkı: Talepleri Ve Kaygıları Meclise Aktarabilecek En Yetkin Temsilci Seçilmelidir

RAKKA (SANA) – Rakka Valiliği halkı dördüncü yasama dönemi Halk Meclisi üye seçimlerine katıldı. Sabah …