Orta Doğuda On Binlerce İnsanı Öldüren Kitle İmha Silahı İsrail Varlığıdır

BEYRUT – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Yardımcısı Faysal Mikdat batılı ülkelerin Arap bölgemizde en güzel “demokrasilerini” uygulamak için dizayn ettiği tecrübe edilen kitle imha silahının binlerce masum Filistinli ve Arap vatandaşını öldüren İsrail varlığı olduğunu belirtti.

Mikdat İsrail varlığının öldürdüğü Arap ve Filistinlilerin sayısının Amerika’nın Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı atom bombasında bir kaç saniyede ölen insanlardan daha fazla olduğuna dikkat çekti.

Lübnanlı el Bina gazetesinde yayınlanan “Orta Doğuda Kitle İmha Silahları” adlı haftalık makalesinde Mikdat, İsrail’in uyguladığı bütün bu öldürme ve yıkıma rağmen kitle imha silahlarının yayılması sözleşmesine katılmamaya ve nükleer tersanelerinin uluslararası atom ajansı tarafından gözetlenmemesinde ısrarlı olduğunu ve dünyanın bu tehlikeli silahtan kurtarılması için bütün uluslararası işbirliği kriterlerine açık bir ihlal teşkil ettiğini vurguladı.

Mikdat, orta doğu bölgesinin nükleer ve bütün kitle imha silahlarından arındırılması için cesur tek davetin, 2003 yılında bütün orta doğu ülkelerinin bu silahlardan arındırılması sözleşmesine, keza nükleer denemelerin kapsamlı ambargosu sözleşmesine, biyolojik silahların kullanılması, üretilmesi ve bulundurulmasını meneden ve bu silahların imha edilmesi sözleşmesiyle kimyasal silahların üretimi, bulundurulması ve kullanılmasını meneden sözleşmeye katılmalarını talep edenin, Suriye Arap Cumhuriyeti tarafından geldiğine dikkat çekti.

Mikdat, batılı ülkelerin Suriye’nin bu karar tasarısını onaylamamalarını ve düşürmek için veto hakkını kullanma tehdidinde bulunmalarının batılı ülkelerin İsrail’i korumak için uyguladıkları nifakın işareti olduğunu vurguladı.

Mikdat, özellikle batılı işbirlikçileri silahlı terör gruplarının ve onları destekleyen batılı ve bölgesel ülkelerle Türkiye ve Suudi Arabistan’ın İsrail planıyla Halep Han el Asel ve Şam’ın Doğu Guta’sında teröristlerin kesinlikle kimyasal silahlar kullandıklarına yönelik araştırma ve yönelimlerin tespit olmasıyla birlikte Amerikan ve diğer batılı ülkelerin kinci tutumlarının Suriye’nin kimyasal programından vazgeçmeye karar vermesiyle ortaya çıktığını açıkladı.

Mikdat, Suriye’nin orta doğuda kitle imha silahlarının yayılmasını önleme çabaları yolunda attığı fiili adımla, 14 Eylül 2013 yılında Rusya Başkanı Viladimir Putin’in sunduğu kimyasal silahların yasaklanması ittifakına katılmasının daha önce örneği görülmemiş tarihi bir karar aldığını vurguladı.

Mikdat, Suriye’nin dikkatli takibi sayesinde Suriye’nin kimyasal programını geride bıraktıklarını ve Suriye’nin üzerine düşen görevleri belirlenen tarih öncesinde yerine getirdiğini ancak bilinen batılı kışkırtmaların bütün bu dönem boyunca, batılı ülkelerin ve İsrail’in desteğiyle dünyanın hiç bir zaman tanık olmadığı en çirkef katliamlar işleyen, din, ahlak, halkımızın ahlaki ve uygarlık değerlerini hiçe sayan vahşi terör örgütlerinin saldırıları önünde dimdik ayakta duran Suriye’den öç almak ve planlarını desteklemek için boş gerekçeler ortaya attıklarına dikkat çekti.

Check Also

Mikdad, Abdullah Bin Zayid İle Suriye İle BAE Arasındaki İkili İlişkileri Ve Çeşitli Bölgesel Ve Uluslararası Konuları Görüştü

ABU DABİ (SANA) – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Faysal Mikdad, Kardeş Birleşik Arap Emirlikleri’ne yaptığı …