Mikdat: Uluslararası Toplumun Terörle Mücadelesi Bütündür, Bütün Dünya Ülkelerine Düşen Bir Görevdir

BEYRUT – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Yardımcısı Dr Faysal Mikdat, Uluslararası toplumun terörle mücadelesi “bölünmeyen bir bütün” olduğunu, bu mücadelenin yapılmaması için hiçbir gerekçenin kabul edilemeyeceğini, batılı ülkelerin özellikle son yıllarda olduğu gibi terörle mücadelede uluslararası çalışma mekanizmalarını göz ardı etmesinin uluslararası toplumun bütün bileşenleri tarafından kabul edilemez olması gerektiğini vurguladı.

Lübnanlı El Binaa Gazetesinin yayınladığı haftalık makalesinde Mikdat, dünya ülkelerinin özellikle de güçlü olanlarının terör ve teröristlerle mücadele etmelerinin görev olduğunu, uluslararası koalisyon çerçevesinde ve dünya halkları ve toprak bütünlüğü, istiklali ve egemenliğine saygı çerçevesinde büyük veya küçük olsun ilgili ülkelerle koordinasyon çalışmalarıyla olması gerektiğin vurguladı.

Suriye’nin bazı Körfez ülkeleriyle Türkiye, “İsrail” ve bazı batılı ülkeler tarafından finans ve silahlanma destekli terör ateşiyle yandığını ifade eden Mikdat, uluslararası toplum ve ülkeleri, söz konusu terörün önümüzdeki gün ve aylarda kendi sokakları ve kentlerinde yayılmasını istemiyorsa söz ve fiil olarak söz konusu ülke ve taraflara sınır koyması gerektiğini ifade etti.

Mikdat, batılı ülkelerin kendi ve dostlarının terörle mücadele ile ilgili uluslararası kararları uygulama yollarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğine işaret ederek 1373 yanı sıra Güvenli Konseyinin son olarak üstlendiği 2170 sayılı kararla Suriye ve Irak’ta terörist IŞİD, Nusra Cephesiyle mücadele etmek için Amerika ve Batılı ülkelerin görmezden geldiği bu kararların özüne dönülmesi gerektiğini söyledi.

Mikdat, Batılı ülkelerin çifte standartlılık politikasını devam ettireceklerini söylemeleriyle 2170 sayılı kararın çıkmasıyla birlikte terörle mücadelede Güvenlik Konseyi mekanizmalarını alt üst ettiklerine dikkat çekti.

Mikdat ayrıca, bu ülkelerden bazılarının ılımlı terör ve radikalci terör adlı kırık plaklarını bir kez daha koyduklarını birinci terörle ortak olduğunu ikincisiyle de mücadele edeceğini iddia etmesinin riyakarlık olduğunu söyledi.

Mikdat, batılı ülkelerin Suriye halkının idraki, yönetimi etrafında kenetlenmesi ve Suriye Arap ordusu sayesinde planlarını alt üst eden Suriye’den öç almak için bazı körfez krallarıyla koalisyon kurduğuna dikkat çekti.

Mikdat, Birleşmiş Milletlerin kurumları ve karar sahiplerinin misak ilkeleri ve uluslararası kanuna bağlı kalmalarıyla oynayabileceği önemli role dikkat çekerek, terörle müsamahakar davranmanın aynı Golan’daki UNDOF güçleriyle olduğu gibi sözde “Nusra Cephesi ve Özgür Ordu” ve diğer çetelerinin kendilerine el uzatmak gibi felaket sonuçlara tanık olacaklarını açıkladı.

Mikdat, Suriye’de terörle mücadele yolunun Suriye’nin egemenliğine saygı ve Suriye ile istişareler çerçevesinde açık olduğunu belirterek, terörle mücadele edeceklerin terörle mücadelenin sembolü ve doğru adresi olan Suriye’yle el ele vermesinden başka seçeneğinin bulunmadığını vurguladı.

Mikdat, orta doğudaki durumların patlak vermesinin Filistin Nekbesinden bu yana devam eden Arap-İsrail çatışması ile bölgede adil ve kapsamlı barışın sağlanmaması sebebine dayandığını açıkladı.

Mikdat, işgalin terörün en yüksek derecelerini oluşturduğunu, işgal gölgesi altında “İsrail”in son olarak Gazze’de olduğu gibi Filistinlilere karşı en çirkef katliamlarını ve insanlık suçlarını işlediğine, demokrasi ve insan haklarından bahseden ülkelerin de İsrail’in bu katliamlarına göz yumduğuna dikkat çekti.

Mikdat makalesinin sonunda Suriye’nin dünya ve yerel terörü ortada kaldırmak için uluslararası meşruiyet, kanun ve BM misakı çerçevesinde samimi olan bütün ülkelerle işbirliği içerisinde olacağını bir kez daha yineledi.

Check Also

Düşman İsrail Güney Lübnan’daki Köy Ve Kasabalara Saldırganlıklarını Yeniledi

BEYRUT (SANA) – Işgalci İsrail bugün güney Lübnan’daki köy ve kasabalara yönelik saldırganlıklarını sürdürerek evlere, …